Vedat Aydın öldürüldü

5.7.1991 günü saat 23.45 sıralarında evinden alınan HEP Diyarbakır İl Başkanı Vedat Aydın'ın 7.7.1991 günü cesedi bulundu. Aydın'ın cenaze töreninde olaylar çıktı.

Eşinin öldürülmesiyle ilgili TBMM Faili Meçhul Siyasi Cinayetleri Araştırma Komisyonu'na bilgi veren Şükran Aydın sözleri komisyon raporuna şu şekilde geçti;

"Olay gecesi saat 23.45 civarında kapının çalındığını, eşinin kapıyı açtığını kapıdakilerle iki dakika konuştuğunu, içeri girdikten sonra hazırlandığını, bunun üzerine kendisine nedir diye sorduğunu, Vedat Aydın'ın kapıya gelenler polistir, beni emniyete götürecekler dediğini, bunun üzerine kendisinin kapıya koştuğunu, kapıyı açtığında telsizli olanın tam kapının önünde durduğunu, kendisinin kapıyı kapattıktan sonra gidip pencereye baktığını, arabalarını aşağıda gördüğünü, arabada bir kişi olduğunu, arabanın station vagon siyah bir araba olduğunu, ondan birkaç metre ötede bir araba daha beklediğini, Şahin mi Brodway mi olduğunu bilemediğini, onun içinde de iki kişi olduğunu, bu arabayı bankanın arabası sandığını, Vedat Aydın'ın kendisine arkadaşlara haber ver dediğini, bu arada yanına para ve nüfus cüzdanını aldığını, biraz sonra polislerin Veğdat'ı alıp götürdüğünü, götürüldükten 15 dakika sonra avukatları Hüsniye Ölmez'in emniyete başvurduğunu ve çeşitli yerleri aradığını ancak bir cevap alamadığını, sabahleyin de resmi olarak ilgili yerlere arkadaşlarının başvurduğunu..."

Vedat Aydın'ın avukatı Hüsniye Ölmez'in komisyondaki sözleri raporda şöyle yer aldı:

"5.7.1991 günü saat 23.50'de Vedat Aydın'ın eşinin kendisini arayarak Vedat'ın gözaltına alındığını şubeye kadar götürdüklerini haberdar olup ilgilenmelerini istediğini, 20 dakika sonra Emniyet Müdürlüğü'nden siyasi şubeyi aradığını, gözaltına alınış sebebini ve ne zaman serbest bırakılacağını öğrenmek istediğini, ancak telefona cevap veren yetkilinin o isimde bir şahsın kendilerince gözaltına alınmadığını belirttiğini, kendisinin üsteleyerek siyasi şubeden gelen polisler tarafından alındığını söylemesine rağmen hiç ilgilenmeden telefonu polisin kapattığını, aynı gece bir saat sonra Ahmet Türk'ü aradığını, Ahmet Türk'ün de Emniyet Müdürlüğü'nü aramasına rağmen tatmin edici bir cevap alamadığını, sabahleyin de tüm parti yöneticileri olarak tüm yetkili birimlere başvurulduğunu beyan etmiştir."

Komisyon raporunda ayrıca, 3.2.1993 tarihinde Diyarbakır Emniyet Müdürlüğü tarafından yapılan PKK operasyonu sırasında yakalanan eski hemşire Fatma Demirel'in Vedat Aydın'ın PKK mensubu olduğnu, Avrupa'da HEP adına toplanan döviz yardımlarının onun aracılığıyla örgüte aktarıldığını, son dönemlerde paranın bir kısmına Aydın tarafından el konduğunu bunun üzerine PKK'ya ihanet durumunda olduğundan örgüt tarafından ihanetçi olduğunun açıklandığını, bundan sonra da örgütün aldığı karar gereğince iç ve dış kamuoyunda tepki yaratmak ve öldürme olayının devlet güçleri tarafından yapıldığı imajı verilerek Vedat Aydın'ın örgüt tarafından öldürüldüğünü anlatan ifadelerine yer verdi.