Son dakika

Kara Cuma...

1999.07.02


Sivas Milletvekili Abdüllatif Şener ve 34 arkadaşının Meclis Araştırması açılması için verdiği, genel kurul tarafından reddedilen önergede gelişmeler ve iddialar şu şekilde özetleniyor:

“IMF ile yapılan görüşmelerdeki gizli belge ve bilgilerin bazı aracı kuruluşlara sızdırılması sonucu spekülasyon yapılarak haksız kazanç sağlandığı, bu noktada hükümetin sorumluluğu bulunduğu iddialarını araştırmak amacıyla, Anayasanın 98 inci, İçtüzüğün 104 ve 105 inci maddeleri gereğince Meclis araştırması açılmasını saygılarımızla arz ederiz.

Gerekçe : 28 Haziran-6 Temmuz tarihleri arasında İstanbul Menkul Kıymetler Borsasında yaşananlar, dikkat çekici gelişme ve tartışmalara konu olmuştur. Söz konusu tarihler arasında borsa işlem hacminde yükseliş ve ani bir düşüş görülmüştür. 28 Haziran Pazartesi günü işlem hacmi, yaklaşık 63 trilyon TL iken, 2 Temmuz Cuma günü 173 trilyon TL’ye kadar çıkmış ve daha sonra tekrar 28 Haziran günkü işlem hacmi düzeyine inmiştir.

Borsa işlem hacminde, birkaç gün içinde üç katına çıkan bu iniş ve çıkış, piyasanın kendi dinamiklerinden kaynaklanan bir hadise olarak değerlendirilemeyecek özellikler sergilemiştir. Söz konusu günlerde, ekonomik göstergelerde olağanüstü bir gelişme yaşanmamış, hükümet de ekonomiyle ilgili şok bir paket açıklamamıştır.

Borsa işlem hacminde, elbette ani iniş ve çıkışlar olabilir, bu tür dalgalanmalar daha önce de yaşanmıştır; ancak, siyasî ve ekonomik gelişmelerle izah edilemeyen böyle bir şok artış ve düşüş, başka şüpheleri de beraberinde getirmiştir. Olaylar üzerine, borsada manipülasyon tartışmaları başlamıştır. Trilyonlarca liralık veya milyarlarca dolarlık vurgundan, kazançtan bahsedilmiştir. Bu trilyon liraları veya milyar dolarları, kim, nasıl kazanmış sorusu, değişik yorumların, tahlillerin yapılmasına neden olmuştur.

Hükümet ile IMF arasındaki görüşmelerde ele alınan senaryoların sızdırılması neticesinde, borsada hareketlenme yaşandığı ve bu mekanizma ile birilerinin büyük kazançlar sağladığı en yaygın kanaattir. Bu bilgilerin, önce üst düzey bir Hazine bürokratı - Devlet eski Bakanı Güneş Taner - ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz - aracı kuruluş olan Global Menkul Değerler A.Ş. zinciri içinde, daha sonra, doğrudan, Devlet Bakanı Hikmet Uluğbay - Mesut Yılmaz - Global Menkul Değerler A.Ş zincirini izleyerek sızdırıldığı iddia edilmiştir.

Devlet Bakanı Sayın Hikmet Uluğbay’ın 6.7.1999 Salı günü intihar girişiminde bulunmasıyla, konu, daha da yoğun olarak tartışılmaya başlanmış; bu intihar girişiminin borsadaki manipülasyonla bağlantısı olabileceği yorumları yapılmış; ancak, henüz, kamuoyunu tatmin edici bir açıklama yapılmamıştır.

Bu arada, ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz’la Global Menkul Değerler A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Kutman arasındaki akrabalık bağı, Mehmet Kutman ile Sermaye Piyasası Kurulu Başkanı Muhsin Mengütürk arasındaki iş ilişkileri de yoğun tartışma alanlarından birini oluşturmuştur.

Ekim 1997’de 3 yıllık bir dönem için SPK Başkanlığına atanan Muhsin Mengütürk’ün, dönemin Başbakanı Mesut Yılmaz’ın kuzeni olduğu iddia edilen Mehmet Kutman’ın şirketi Global Menkul Değerlere müşavirlik hizmeti verdiği ve SPK Başkanlığına atanması öncesinde, doğrudan veya dolaylı olarak, bu şirketten yüksek ücretler aldığı iddiaları, borsadaki manipülasyon bağlantılı önemli bir soru olarak cevap beklemektedir.

Söz konusu, Yılmaz, Kutman ve Mengütürk’e ait iddiaların, hâlâ, makul bir izahı yapılamamıştır ve kamuoyunu tatmin edici, kamuoyunda oluşan tereddütleri giderici somut herhangi bir adım atılmamıştır. Oysa, borsada yaşanan belge skandalından bağımsız değerlendirildiğinde bile araştırılması gereken bu tuhaf ilişkilerin açıklanması için, mevcut hükümetin somut bir adım atmaması manidardır. Hükümet, Hazineden sorumlu Devlet Bakanı Hikmet Uluğbay’ın intiharını, daha çok magazin boyutuyla ele alarak, ortaya çıkan bu ilişkileri, âdeta, örtme gayreti içine girmiştir.

IMF ile yapılan görüşmelerdeki gizli belge ve bilgilerin bazı aracı kuruluşlara sızdırılması sonucu, spekülasyon yapılarak haksız kazanç sağlandığı, bu noktada hükümetin sorumluluğu bulunduğu iddialarının TBMM tarafından araştırılması, kamuoyunun beklentileri doğrultusunda zarurî hale gelmiştir.

(TBMM Tutanak Dergisi Cilt 7 – 37.nci Birleşim - 22. 07. 1999)


Araştırma önergesinde sözü edilen dalgalanmada pay alan başlıca şirketler arasında Global Menkul Kaymetler'le birlikte Erol Aksoy'un Finansbank'ı, Hüsnü Özyeğin ve Cıngıllı Holding'e ait Alfa Menkul Kıymetler'i öne çıkıyor. Buna göre 49 trilyon 297.2 milyar lirayla Alfa Menkul Kıymetler günün işlem hacmi lideri. onu 46 trilyon 243.8 milyar lira ile İktisat Yatırım izliyor. Global Menkul Kıymetler'in ise 45 trilyon 755 milyar büyüklüğünde bir rekoltesi var.

Hikmet Uluğbay'ın bakanlığı döneminde Hazine Müsteşarlığı yapan Yener Dinçmen, seçimlerin ardından hükümet değişince, Toprakbank'ın başına geçti. Dinçmen, müsteşar olmadan önce de Ziraat Bankası genel müdürlüğü koltuğunda oturuyordu. Toprakbank Ziraat Bankası'nın kredi müşterileri listesinin en başında sayılıyor.

Toprakbank, Yener Dinçmen'in ardından Hazine Müsteşarlığı koltuğuna oturan Mahfi Eğilmez'i de transfer etti. Uluğbay'ın intihar girişimine kadar bu koltuk için adı geçen ve Hazinedeki 2 numaralı koltuğun sahibi konumunda bulunan Cüneyt Sel, müsteşarlık için tercih edilmemesinin ardından Hazine'den ayrıldı ve Erol Aksoy'un İktisat Bankası'nın başına geçti.







Hiç yorum yok:

Blogger tarafından desteklenmektedir.