Son dakika

İstanbul'da komünist avı


1945.12.04

Beyoğlu'nda Sovyet yayınları satan iki dükkan ve sosyalist fikirlere yakın yazıları ile bilinen Tan Gazetesi'nin matbaası basılarak tahrip edildi.

Olaylar üzerine Sovyetler Birliği Büyükelçisi Dışişleri Bakanlığı'na nota vererek "İstanbul'daki gösterilerde topluluğun Sovyet aleyhtarı sloganları ve Sovyet yayınlarını satan iki kitapçının basılması, Sovyet karşıtı bir harekettir. Bunlar aslında protestocuları destekleyen polislerin mukavemet göstermemelerinden kaynaklanmıştır. Sovyet Hükümeti bu tür Sovyetler Birliği karşıtı kışkırtıcı hareketleri izlemekle kalmayacaktır ve bu hareketlerin sorumlusunun Türk hükümeti olduğu bilinmelidir" dedi.

Nota üzerine Sovyet Büyükelçisi ile yapılan görüşmede konuşulanlardan,  Dışişleri Bakanı Saka tarafından ABD Büyükelçisi Wilson'a yansıtılanlar Büyükelçiliğin Washington'a gönderdiği raporlarda yer aldı. Buna göre Saka, : "...Gösterilerin, Türkiye'de yasaklanmış bir faaliyet olan komünizme karşı yapılan bir miting olduğu ve gösterinin Sovyet karşıtı olmadığını; bunun tamamen Türk iç siyasetine yönelik bir hareket olduğunu; kitapçıların zararlarının devet tarafından karşılandığını ve notaya cevabın detaylı bir inceleme neticesinde verileceğini..." söyledi. Saka, Sovyet Büyükelçisi Vinogradov'a ayrılırken son olarak "Eğer bu tür olaylarda düşmanca tavırlar aranıyorsa, Türk Hükümeti de her akşam Türk kurumlarına ve kişiliğine yönelik saldırılarla dolu Moskova Radyosu'nu dilemektedir ve İstanbul olaylarına yönelik asıl bunların değerlendirilmesi gerekmektedir. Yine de Türk Hükümeti bu ifadeleri düşmanca bir tavır olarak algılamamayı tercih etmektedir" demiş. Raporda belirtildiğine göre Sovyetlerin bu işi kolay kolay kapatmayacağını düşünen Saka, bunun daha sonra kullanılmak üzere bir yerlere not edildiğini; İran'daki hedeflerini garanti altına aldıktan sonra Türkiye'ye sıra geldiğinde bu olayların da kullanılacağını söylemiş. Ayrıca İran'da Sovyet destekli demokratların faaliyetlerinde artış olduğu ve bu gelişmenin Dışişleri Bakanları toplantısı öncesinde duyurulmasının rastlandı olduğunu belirten Saka, bunun bu tür toplantıları sekteye uğratmak maksadıyla uygulanan eski Rus taktiği olduğunu sözlerine eklemiş.

Raporda olaylara ilişkin olarak ise "olayların muhtemel sebepleri olarak şunlar gösterilmiştir:

1- Sovyetlerin talepleri karşısında su yüzüne çıkan tarihi Rus karşıtı duygular,

2- La Turquie ve Tan gazetelerinde Sertellerin Sovyet yanlısı görüşlerini yüksek sesle dile getirmesi,

3- "Yeni" ve "Görüşler" adında Sovyet yanlısı iki yeni derginin ortaya çıkması,

4- Moskova Radyosu'nun son günlerde Türk Hükümeti ve liderlerine yönelik olarak yaptığı yorumlar,

5- Bir çok gazete yazarı tarafından Sertellerin Sovyet ajanı olarak damgalanması,

6- Türk gençliğinin ve üniversite öğrencilerinin aşırı milliyetçi olarak yetiştirilmesi"

(Microfilm, ROLL 1, December 4, 1945 (Restricted)'den aktaran Ahmet Aras (Amerikan Belgelerinde II. Dünya Savaşı Sonrası Türkiye (1945-1950) s. 24.)


Olaylar hakkında ABD'nin İzmir Konsolosluğu'nun bölgesel raporunda ise İstanbul olaylarının kendiliğinden oluşmadığı, aksine tamamen devlet tarafından planlanmış ve önceden hazırlanmış bir gösteri olarak algılandığı ve bu gösteri için Ankara Polis Koleji öğrencilerinin İstanbul'a götürüldüğü belirtiliyor. Raporda ayrıca hükümetin bu olayları kullanarak halkın dikkatini iç siyasetten başka bir alana çektiği ve gündemi değiştirmeyi planladığı yolunda bir tahmin zikrediliyor.

(Microfilm, ROLL 1, January 7, 1946 (Confidential).'den aktaran Ahmet Aras, aynı kitap sf. 25.)

Tan matbaasının basılması olayının, Nazi Almanyası yandaşı bir politika izleyen Cumhuriyet Gazetesi'yle Sabiha Sertel arasındaki polemiğin finali olduğunu ileri süren araştırmalar var. Emin Karaca, "Türk Basınında Kalem Kavgaları" adlı kitabında Göbbels'in bir nutkunu eleştiren Sertel'in Cumhuriyet tarafından azarlandığını, aynı günlerde bir Alman gazetecinin Tan'a kadar gelerek "Göbbels'in size selamı var, 'Eğer bir gün elime geçerse dilini keseceğim'diyor" dediğini aktarıyor.

Taha Kıvanç adıyla Yeni Şafak'ta kulis yazan Fehmi Koru, 1999 yılının sonlarında, aynı kaynağa dayanarak "Olayları başlatan 6 Mayıs 1945 tarihli “Nihayet dilimi kesemedi” başlıklı yazısında, Sabiha Sertel, “Göbbels o zamanlar dilimi kesemedi, fakat Ankara Caddesi’ndeki köpeklerini üzerime saldırttı” cümlesine yer verir. Hakkı Tarık Us, Vakit’te “Kim bu Bâbıâli köpekleri?” diye sorar ve iş büyür. Hüseyin Cahit Yalçın da polemiğe katılınca, Tan’ın yıkımına, Serteller’in yurtdışına kaçışına yol açan gelişmeler yaşanmaya başlar." diye yazdı.


Hiç yorum yok:

Blogger tarafından desteklenmektedir.