Son dakika

ABD Elçiliğinden AKP analizi...


2004.12.30

Wikileaks belgeleri arasında yer alan ve ABD'nin Ankara Büyükelçiliği'nden geçilen 04ANKARA7211 nolu kriptoda yer aldığına göre, AKP'nin ana düşünce kuruluşunun toplantısında bir katılımcı, Türkiye'nin rolünün İslam'ı Avrupa'ya yaymak, Endülüs'ü geri almak ve 1683 Viyana kuşatmasındaki yenilginin intikamını almak olduğunu söylemiş. Avrupa Birliği süreciin Türk ordusunu ve kuru Kemalizm'in laiklik artıklarını dışlamanın bir yolu olarak görüldüğü de aynı belgede yer alan değerlendirmelerden.

Amerikan elçiliğine göre Bu düşünce tarzı, Dışişleri Bakanı Gül ve çalışma arkadaşı Başbakan'ın dış politika baş danışmanı Ahmet Davutoğlu'nun politikalarının arkasındaki mantıkla paralellik taşıyor. AKP'nin daha dindar olan kanadı ise AB'yi bir Hıristiyan Kulübü olarak görüyor. AKP'nin önde gelen isimlerinden Sadullah Ergin'in kısa bir süre önce bize itiraf ettiği gibi, "Eğer AB evet derse kısa bir ümit doğurur. Ancak AKP için esas zor süreç ondan sonra başlar. Eğer AB hayır derse o zaman işin başında zorluk olur ama uzun vadede her şey bizim için daha kolay olur.”

Aynı kriptoda, Erdoğan'ın mutlak güç ve gücün maddi çıkarlarına duyduğu açlığın halk arasındaki popülaritesini etkilemeye başladığı teşhisi dile getiriliyor ve "Parti içinde ise Erdoğan'ın güce duyduğu iştah, sert bir otoriter tarz ve diğerlerine karşı derin bir güvensizlik olarak kendini gösteriyor. Erdoğan ve eşi Emine'nin eski bir dini danışmanı, "Tayyip Bey Allah'a inanır ama güvenmez" dedi." deniyor.

Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül'ün, dışişleri bürokratı ve Dışişleri Bakanı Abdullah Gül'ün yakın çalışma arkadaşı Davutoğlu hakkında, "aşırı tehlikeli" değerlendirmesinde bulunduğu da kriptoda yer alıyor. Kritpoda şu ifade dikkat çekiyor: "Bakanlardan milletvekillerine ve partinin entellektüel isimlerine kadar AKP içindeki bütün kontaklarımız Erdoğan'ın diğer dış politika danışmanlarını (Cüneyd Zapsu, Egemen Bağış, Ömer Çelik, Mücahit Arslan ve özel kalem müdürü Hikmet Bulduk) yetersiz, bilgisiz ve yolsuzluğa karışmış olarak nitelendiriyor."

Kriptoda Abdurrahman Çelik de Gülen Cemaati içinden elçiliğe bilgi aktaran kişi olarak zikrediliyor ve Çelik'in aktardığı bilgilere dayanılarak, Cemil Çiçek, Erkan Mumcu ile birlikte AKP içinde 60-80 kişilik Gülen bağlısı bir grubun bulunduğu bildiriliyor.

Kriptonun en büyük yankı uyandıran bölümü ise elçiliğin AKP içindeki iki kontaktan gelen ve İsviçre bankalarında Erdoğan'a ait 8 ayrı hesabın olduğuna ilişkin ifadelerin yer aldığı bölüm. Bu bölümde, " AKP, yolsuzluğu ortadan kaldırma sözü vererek iktidara geldi. AKP, yolsuzluğu ortadan kaldıracağını söyleyerek iktidara geldi. Ancak, AKP içinden giderek daha fazla sayıda kişi vize bakanların akrabaları arasında hem ulusal hem bölgesel hem de yerel düzeyde çıkar çatışmalarının ya da ciddi yolsuzlukların olduğunu söylüyor. İki kontağımızdan Erdoğan'ın İsviçre bankalarında sekiz hesabının olduğunu öğrendik. Erdoğan'ın zenginliğinin kaynağı için oğlunun düğününde takılan takılarını göstermesi ve bir Türk işadamının sadece fedakarlık amacıyla çocuklarının okul masraflarını karşıladığı yönündeki açıklamaları yavan kalıyor." deniyor.

Elçiliğin aldığı bilgilere göre yolsuzluğa bulaştığı bilinen isimler arasında İçişleri Bakanı Abdullah Aksu, Dış Ticaret Bakanı Kürşad Tüzmen ve AKP istanbul İl Başkanı Müezzinoğlu var.



Hiç yorum yok:

Blogger tarafından desteklenmektedir.