Emniyet'ten Başbakan'a uyarı notu
1998.08.03
Türkbank Meclis Komisyonu Raporu
"... Bu arada Emniyetten yazılar geliyor, mayısta, Haziran'da falan gelmiş olması lazım. Bir de banka satın alındığı gün geliyor, 4'ünde. Bu yazı Merkez Bankası'na Hazine'ye ve Başbakanlığa gidiyor. Ben ve Kamuran gece saat 03.00'te mesut Bey'in evindeyiz. MİT Başkanını çağırdı. İşte, "Bu yazıyı götür, doğru dürüst yazı getir" dedi. Genel yazıda sanıyorum ki, herhangi bir irtibatı yoktur denildi ve "Böyle bir şeyi hayatta ilk defa yapıyorum" dedi.
Ondan sonra, ben tabi her geçen gün daha fazla rahatsız oluyorum. Çünkü aynı yazı Merkez Bankası'na da gitmiş. Hazine'ye de gitmiş. Sendeki olsa ne olur olmasa ne olur. Değişse ne olur değişmese ne olur.
Bu ara, Hazine onaylamak istemiyor satışı. Tabii kafam karışıyor. Diyorum ki, "Bu hükümetin bilgisi ve güvencesi içinde olan bir olaydı, niye şimdi sorun yaşıyorum?" Kafam karışık. Güneş Taner, Mesut Bey'e "Bu Hazine'deki arkadaşları sakinleştirecek birkaç cümle etmen lazım, tereddüt ediyorlar" diyor. Mesut Bey, "Merak etmeyin, her şey bilgim dahilinde, herhangi bir sorun yok ve MİT'ten de Emniyet'ten de bilgi alıyorum. Bir Sorun yok" diyor. Dolayısıyla "Onaylayın" diyor. Sonra onaylanıyor. Tabi, henüz hala 1 lira para gelmiş değil."
Korkmaz Yiğit'in Meclis Komisyonu'na verdiği ifadeden...
----------------
"... Bu arada Emniyetten yazılar geliyor, mayısta, Haziran'da falan gelmiş olması lazım. Bir de banka satın alındığı gün geliyor, 4'ünde. Bu yazı Merkez Bankası'na Hazine'ye ve Başbakanlığa gidiyor. Ben ve Kamuran gece saat 03.00'te mesut Bey'in evindeyiz. MİT Başkanını çağırdı. İşte, "Bu yazıyı götür, doğru dürüst yazı getir" dedi. Genel yazıda sanıyorum ki, herhangi bir irtibatı yoktur denildi ve "Böyle bir şeyi hayatta ilk defa yapıyorum" dedi.
Ondan sonra, ben tabi her geçen gün daha fazla rahatsız oluyorum. Çünkü aynı yazı Merkez Bankası'na da gitmiş. Hazine'ye de gitmiş. Sendeki olsa ne olur olmasa ne olur. Değişse ne olur değişmese ne olur.
Bu ara, Hazine onaylamak istemiyor satışı. Tabii kafam karışıyor. Diyorum ki, "Bu hükümetin bilgisi ve güvencesi içinde olan bir olaydı, niye şimdi sorun yaşıyorum?" Kafam karışık. Güneş Taner, Mesut Bey'e "Bu Hazine'deki arkadaşları sakinleştirecek birkaç cümle etmen lazım, tereddüt ediyorlar" diyor. Mesut Bey, "Merak etmeyin, her şey bilgim dahilinde, herhangi bir sorun yok ve MİT'ten de Emniyet'ten de bilgi alıyorum. Bir Sorun yok" diyor. Dolayısıyla "Onaylayın" diyor. Sonra onaylanıyor. Tabi, henüz hala 1 lira para gelmiş değil."
Korkmaz Yiğit'in Meclis Komisyonu'na verdiği ifadeden...
----------------
BAŞKAN – Sayın Erçel, bu notu 5’inde koymadın, akşam, bunu o
zamanki TMSF Genel Müdürünün bizzat kendisinin çıkardığını, hatta
heyecanlandığını, tutanaklarımızda var... Mesai saatinini bitiminde bunu size
ilettiğini, önemini ve ehemmiyetini belirttiğini ifade etti. Sizin, buna
rağmen, o akşam bu notu koymamanız, arkadaşlarınız düşüncesi doğrultusunda,
ertesi gün konulmuş olması halinde ki, Ankara birbirinizi bürokratlar çok iyi
tanıyorsunuz, bununla ilgili bir telefon görüşmesi, birinden bir bilgi aldınız
mı, birisine telefon bağlattınız mı?
GAZİ ERÇEL – Olmadı efendim. Yalnız, bir konuya açıklık
getireyim. Bu bilgi bana Merkez Bankası’nın 17. Katında arkadaşlar ihaleyi
yapan TMSF’yle ilgili bu konuya karışan aynı zamanda Özelleştirme İdaresi’nden
teknik yardım aldığımız arkadaşlar yukarı çıkmışlar ve bir nevi kutlama
yapıyorlardı. Başarılı bir ihale diye. Saat yanılmıyorsam 18.00 falan civarındaydı.
Ben oraya çıktığımda Erdal Bey... Yoksa benim odama getirip şöyle bir şey
demedi, oraya çıktığımda bana bunu söyledi.
BAŞKAN – Erdal Bey’in tutanaklardaki ifadesinde aynen şu:
Siz makamınızdasınız, bu yazıyı kendisi teslim alıyor, yanında iki tane daha
arkadaşınını bulunduğundan bahsediyor. Bu yazıyı aldığında heyecanlandığını,
yazıyı bizzat kendisinin alıp sizin makamınıza götürdüğünü beyan ediyor ve bu
bir genel müdür. Sayın Erçel, siz Merkez Bankası Başkanısınız. O bu
tedirginliği ve heyecanı yaşarken, sizin yaşamamış olmanız aradaki farkı
gereksiz bir paniğe mi kapıldı acaba?
GAZİ ERÇEL – Yok efendim, ne demek istediğinizi anlıyorum:
ama benim hatırladığım bana, bu bilginin yukarıda kutlama yapılırken verildiği
şeklinde. Ben makamıma gelip bana verdiklerini hatırlamıyorum. Ama ertesi gün
geldi arkadaşlar, aynen böyle böyle dediler ve onun üzerine yazdım ben onu. Ben
eğer bakarsanız genelde fazla heyecanlı bir kimse değilimdir. Fazla bir şeyim
de yoktur. O konuyla ilgili, hani sanki biliyormuş gibi heyecanlanmadım diye
kesinlikle, o türden bir zanlı veya herhangi bir imayı reddederim. Ertesi günü
getirip üzerine yazdım ben. Aynen bu ibareyi yazdım ve arkadaşlara verdim ve
gerçekten de sinirlenmiştim. Eğer, bu olay, bize, neden özellikle 40 gün sonra
yansıtıldığını bir türlü anlamıyorum ve öbür tarafa gittiği için de götürdüm.
Sorduğunuz soruya ikinci cevabım, hiç bir kimseyle bu konuda
hiç bir telefon görüşmesi hiç bir görüşme, herhangi bir şey yapmadım. Kimse
bana bir telkinde bulunmadı.
Gazi Erçel'in Türkbank Komisyonu'na verdiği ifadeden...
Hiç yorum yok: